YÜCE DİNİMİZLE İLGİLİ HERŞEY
  KISACA DİNİMİZ
 

KISACA İSLAMİYET

İSLAMİYET NEDİR ?

İslam, İslamiyet, İslamlık ya da Müslümanlık,(Arapça: الإِسْلاَم / el- islām), tek tanrılı İbrahimi bir din,dünyanın en yaygın ikinci dini.

İslam, peygamberi Muhammed aracılığıyla 7. yüzyılda yayılmaya başlamıştır. Kutsal kitabı Kur'an'ı oluşturan surelerin Cebrail adındaki Melek aracılığıyla sözlü olarak peygambere vahyolunduğuna (indirildiğine) inanılır.

En büyük iki mezhebi, siyasi sıklıkla mezhep olarak tanımlanan, Sünnilik ve Şiilik'dir. Bunların dışında hukuk, itikat gibi çeşitli kategorilerde birçok mezhebi içinde barındırır.

İslam dininin temelinde, tüm büyük mezheplerinin kabul ettiği, tevhit prensibi yatar ki bu kavram Allah'ın birliğine ve tekliğine inanmak anlamına gelir. Muhammed, İslam dinini yaymasının yanı sıra bir İslam Devleti de kurmuş, daha sonra bu İslam Devleti farklı hanedanlarca uzun süreler boyunca yönetilmiştir. Bu devletlerin yöneticileri halife unvanını taşımışlardır. Farklı bölgelerdeki halklar İslam'ı benimsemeye başlayınca, farklı ve yeni Müslüman devletler de oluşmuştur.

KELİMENİN KÖKENİ NEREDEN GELİR ?

İslam sözcüğü Arapça "se-le-me" kökünden türemiştir ve anlamı "barış"tır.Bununla birlikte kökün aktif ortaç formu eslemedir ve "teslimiyet" anlamına gelir.

Sonuçta İslam, "teslimiyet" anlamına gelirken, Müslüman da "teslim olmuş" anlamına gelir; burada teslim olunan tek tanrı olduğu kabul edilen Allah'tır.

İslam dinine mensup kişileri adlandırmakta kullanılan Müslüman kelimesi ise sözlükte "bağlanan", "teslim olan", Mümin ise "şüphesiz inanan" anlamlarına gelir.

SİYASİ MEZHEPLER VE ORTAYA ÇIKIŞLARI

Siyasi mezhepler kategorisi içerisinde Sünnilik, Şia (Şiilik) ve Haricilik mezhepleri bulunur. Bu mezheplerin ortaya çıkması ve ayrışması İslam tarihi açısından önemli bir olaydır ve siyasi etkileri başta olmak üzere birçok çeşitli etkileri olmuştur.

Muhammed öldükten sonra ortaya çıkan devletin liderliği sorununda belirli bir ayrışma gerçekleşmiştir. Bazı kişiler devletin lideri, imam konumunda Ali'yi görmek istemişlerdir.

Nitekim Şiilik inancına göre imamet Ali'nin hakkıdır ve peygamber bunu yaşarken ima etmiştir.

Sünniler Ali'nin de imamete uygun olduğunu kabul etmekle birlikte, peygamberin yaşarken kendisinden sonra Ali'nin imam olması gerektiğini ima ettiğine inanmazlar. Nitekim Şiilerin büyük bir çoğunluğu Ali öncesindeki 3 halifeyi kabul etmezken, Sünniler kabul eder. Şiilik ve Sünnilik arasındaki tartışma bu şekilde siyasi bir tartışma ile (kimin imam olması gerektiği) başlamış, zaman içinde iki grup ibadetler ve çeşitli akide konuları açısından da ayrışmıştırlar.

Üçüncü siyasi grup olan Hariciler ise başta Ali taraftarı kişilerdi. Bununla birlikte Sıffin Savaşı sonunda hakem tayin edilmesi olayına sonradan karşı çıkmış, bu hakemliğin küfür olduğunu öne sürmüş ve ayrı bir grup olarak ortaya çıkmışlardır.

 
  Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol